13 Ocak 2008 Pazar

Lezbiyen çiftin vicdanı

Hidir Gevis/New York-Nancy ve Laura 15 yıldır birlikte yaşayan lezbiyen bir çift: 2004 yılının Mayıs’ında Massachusetts eyaletinde gay çiftlere kanunen evlilik (same sex marriage) hakkının tanınmasıyla birlikte, hemen valiliğe koşup nikahı kıyanlardan. Onların bereberliğini “ mutlu birliktelik” gibi klişe ve manasız bir sözcükle tanımlamak istemiyorum. Yalnız şunu söyleyeyim siz çıkarın, birbirlerine olan saygıları hayranlık uyandırıcı.

Geçen hafta sonu Boston’daydım ve bu çifti Chambridge’de oturdukları iki katlı ve bahçeli evlerinde (Zengin olduklarıni düşünmeyin çünkü değiller, bu şehirde evlerin çogu böyle) ziyaret ettim. Nancy bana elmalı pasta (apple pie) yapma sözü vermişti. Biliyorki benim için yeter ki ev yapımı yiyecekler hazırlansın, dünyanın her yerine giderim.

Evlerine vardığımda karanlık çökmüştü. Ancak ortada garip bir durum vardı: Konu komşunun evi çıngır çıngırken bizimkilerin evinin ne bahçesinde, ne de girişinde, Christmas’ı anımsatan hiç bir süsleme ya da ışıklandırma yoktu. Durumu biraz garipsedim. İçeriye girince şaşkınlığım iyice arttı, çünkü evin içinde de bir Christmas havası yoktu. Salona geçince her yıl bu zamanlar köşede duran ağacın bu yıl olmadığını farkettim. Çiftin iki de cocukları var ve biliyorum ki sırf bu çocuklar için her yıl muntazaman salona bir agaç kondurulur. Gelin atı gibi süslenir püslenir.

İöeriye adımımı atarken, umarim kötü bir şey olmamıştir diye geçirdim içimden.

Unutmadan hatırlatayım. Çiftin, biri siyah olan 4 yaşında inanılmaz tatlı bir kızları, diğeri ise Çinli (zeka küpü bir cocuk) olan 6 yasinda bir oğulları var. İkisini de bebeklikten evlat edinmişler. İki farklı ırk ve bu iki farklı ırkın mensupları bu evde birbirleriyle kardeş olarak büyüyor. Ne kadar anlamlı değil mi! Üstelik Çinli oğulları için Çince bilen bir bakıcı tutulmuştu ve cocuk, bu bakıcı sayesinde, bugün İngilizceİnin yanı sıra Çince de konuşabiliyor.

Hemen İstanbul nüfusunun neredeyse yarısını oluşturan ünlülere bir taş atayım. Paralarınızı yalnız basınıza yemeyiniz! Birazını da Muhtaç çocuklara yedirin. İlle de doğurmanıza da gerek yok: Hatta dogurmasanız daha iyi olur: Yetimhanelerde kötü koşullarda büyüyen çocukları evlat edinin.

Şöyle bir düşleyelim: Eğlence dünyasından biri çıksa ve bir Kürt, bir Türk, bir Laz ve bir Ermeni çocuğu evlat edinse, fena mı olurdu. Faklı ırk ve dinlerden gelen bu çocuklar, aynı evde kardeş olarak büyümüş olurdu.














Burnumu Turkiye’nin sosyal-işlerinden çıkarıp tekrar Nancy’lere döneyim. Bu çift, birbirlerine olduğu gibi çocuklarına da saygıyla davranıyor. Ancak çocuklar bu yıl Santa onların evine gelmeyecek diye başlangıçta çok üzülmüşler. Çünkü evlerinde hiç bir süsleme yapılmamış, Christmas ağacı da konulmamış. .. Fakat ebeveynler, bu ufacık çocuklara oturup olan biteni onların anlayacağı şekilde anlatmış. Çocuklar da anlamışlar…

Peki olan biten ne? Protesto tabii ki? Nancy ve Laura, Wal-Mart’ı protesto ediyorlarmış meğer. Bu nedenle agaç mağaç yok bu yıl.

Wal-Mart eskiden beri bu ulkede en nefret edilen marketler ziciri. Elemanı hamile kalır, işten atar, çalışanlarının sosyal haklarını kese kese geriye bir şey bırakmaz. Onlara afedersiniz hayvan muamelesi yapar. Bütün bunları da tüketicilere daha ucuz mal satmak için yapar. Ucuzcu olduğu ici her geçen gün büyüyerek daha da devleşir. Amerika’da binlerce ufak tefek dükkan ve iş yeri Wal-Mart yüzünden iflas etti ve bu dükkanların sahipleri Wal-Mart’a saati 7 ya da 10 dolara işci oldular. Çalış babam çalıs ki geçinesin.

Wal-Mart Amerika’da hala en çok eleman çalıştıran şirket. Geçen yılın ilk yarısına göre bu yıl yüzde 6’nın üzerinde bir kar artışı sağladılar.

İşte bu nedenlerle şu fakirliğimle bile bu marketten bir tek kopca satın almıyorum. Bir çok insan da aynen benim gibi yapıyor. Sanki bir şeye yariyor mu diyeceksiniz! Isterse yaramasın .

Nancy ve Laura Wal-Mart’ta satılan Christmas malzemelerinin, Çinde imal edildiğini bir yerlerde okumuşlar ( Gerçi bu ülkedeki bütün Christmas malzemeleri neredeyse Çin’de imal ediliyor). Okudukları daha pek çok ilginç nokta var: Çin’de Wal-Mart’a mal üreten Guangzhou Huanya adlı dekorasyon malzemeleri şirketi 12 yaşındaki cocukları eski zamanın kürek mahkumları gibi çalıstırıyor. Hiç abartmıyorum. Bu çocuklar Wal-Mart’a Christmas sezonunda süs malzemeleri yetiştirmek için günde 15 saatten haftanın 7 günü çalıstırılıyorlar. Saatte kazandıkları ücret ne biliyor musunuz? Sadece 25 sent (Çin’de saatlık asgari ücret 50 sent). Bu cocukların 1 dolar kazanması için 4 saat çalışmaları gerekiyor.

Bu da değil. Bu cocuklar hiç bir korunma olmadan kimyasal maddeler kullanıyorlar. Bu nedenle yüzleri gçzleri yara bere içinde kaliyor. Sigortaları da yok.

Amerikan Ulusal İşçi Komitesi raporuna göre bu çocuklar bir gün içinde binlerce süslemeyi elden çıkarmak zorunda, yani nefes nefese çalışmaları gerekiyor. Her 39 saniyede bir süs eşyasının üzerine elle ya da spreyle desenler çizmeleri gerekiyor. Her bir vardiyada maskesiz-eldivensiz çalısarak 64 bin ile 76 bin parça arasında dekorasyon malzemesi yapmaları şart.

Peki Wal-Mart bu duruma ses çıkarıyor mu? Hayır. Çinli çocuklar öldüresiye çalıştırılıyormuş, Onların umurunda mı . Wal-Mart için mallarının bir an önce Çin’den Amerikaya yetişmesi önemli.

Senator Byron Dorgan yakın zamanda Wall Mart’ın işlediği insanlık suçuyla ilgili ciddi bir rapor hazırladı ve bu son durumun Christmasın ruhuna aykırı olduğunu belirtti.

Amann senetoru dinleyen var mı?” demeyin. Nancy ve Laura dinliyor işte. Onların çocukları dinliyor. Bu vicdanlı insanlar, üş beş kurus hesabına zavallı çocukların hayatıyla oynayan gözü dönmüş şirketlerin mallarını satın almıyorlar.

Walmart’a karşı AK Parti hükümetinin çok uyanık olması gerekiyor. Yabancı yatırımcı geliyor diye Wal Mart’ı ülkeye sokarsanız bir felakete yolaçabilirsiniz. İstanbul sokaklarını dolduran bütün o tabak çanak satan dükkanlar, elektronik eşya satanlar, tuhafiyeciler, kumaşçılar, mobilyacılar, hepsi hiç abartmiyorum domino taşı gibi birbiri ardına yıkılıverir. Çünkü Wal-Mart onların sattığının yarı fiyatına satacaktır her şeyi.

“Türkiye Çin gibi olsun” diyenlere de bir lafım var: Aman Allah korusun


Hidir Gevis-Taraf gazetesi

1 yorum:

  1. Duyarlılığınız ve açıklamalarınız için teşekkür etmek istedim. Son dönem ülkemizde moda olduğu haliyle,kahvehanelerde memleket kurtaran dar zihniyetin,hurra bu ülke düşman malını almayalım hatta yağmalayalım sokaklarda,hadi şimdi bu ülke düşman malını protesto edelim hatta bayrağını da yakalım tarzı temaşası sebebiyle,ister istemez edindiğim önyargımı hizaya getirmeme yardımcı oldu yazınız. Basit bir anti-amerikan tepkisi olduğunu düşünürdüm sanırım üslubunuzca iletilmeseydi.Bilmek,bilgilenmek lazım elbette.Sapla samanı ayırt etmek.Wal-Mart ürünleri ile ilgili protestoların hangi sebeplere dayandığının bilincinde olarak makul tepkisini gösteren,yazınızda bahsi geçen aileyi gönülden kutluyorum.
    Ülkemiz içinse en masum sayılacak dileğim,o şirketin burada hiç bir zaman mevcut bulunmamasına dair olacak.

    YanıtlaSil

#navbar-iframe { height: 0px; }