21 Ocak 2008 Pazartesi

AKP'DEN NEFRET SUCLARI


ASAGIDAKI YAZI 26 KASIM 2007 TARIHINDE HABER7.COM'DA YAYINLANMISTIR.

Hıdır Geviş-New York

Geçen hafta Cuma günü, binlerce Siyah Amerikalı, son zamanlarda ülkede hortlayan ırkçılığı protesto etmek için Washington kentinde yürüdü. Son iki yıl içinde siyahlara karşı yapılan saldırılara öfkelenen kalabalıklar, Washington’daki Adalet Bakanlığı’nın önüne gelerek, hükümetten, işlenen nefret suçlarına karşı ciddi önlemler alınmasını istedi. Ayrıca Bush hükümeti , ırkçı saldırıları görmezden gelmekle suçlandı.

Siyahları bu yürüyüşü yapmaya iten etkenler, özellikle geçen yılın sonunda başlayan ve arka arkaya devam eden saldırı olaylarından kaynaklanıyor.

Nikah Törenine Giden Damadı Polis Öldürdü

2006’nin sonunda , 23 yaşındaki siyah Sean Bell, New York Polis Departmanı’na bağlı polisler tarafından öldürüldü. Bu gelişme, siyahlarin öfkesini kabartan önemli etkenlerden biri oldu. Çünkü öldürülen siyah genç, bir damat adayıydı ve arkadaşlarıyla birlikte kendi nikahına yetişmeye çalısırken polisler tarafından durdurulmuştu. Polis memurları, otomobilin içindeklere 50 el ateş ettiler. Damat adayı olay yerinde hayatını kaybederken, diğer bir genç çok ağır biçimde yaralandı.

Silah Sandılar Saç Fırçası Çıktı

İçinde bulunduğumuz ayın ayın 13’ünde yaşanan ayrı bir polis saldırısı, bardağı taşıran son damla oldu. Bu kez eli silahlı diye 18 yaşındaki siyah genç Kyle Coppin, polisler tarafından öldürüldü. Çünkü psikolojik olarak tedavi gören bu genç, “dur” ihtarına uymamıştı. Ancak öldürülen gencin üzerinde silah değil, saç fırçası bulundu.

Latent (Bastırılmış) Irkçılık Su Yuzüne Çıkıyor

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi ırkçılık üniversitelere kadar sıçradı. Geçtiğimiz ay Colombia Üniversitesi nde görev yapan bir siyah öğretim üyesinin ofisinin kapısında kement bulundu. Kement, bu ülkede siyah düşmanlığının en önemli sembolü. Üniversitelerde toplumdaki baskın ırkçılığı ortaya çıkaran buna benzer pek çok olay yakın geçmişte de yaşanmıştı

2007 yılında resmi kayıtlara geçen ırkçı saldırı sayısı 189. Bunların arasında beyazların sihaylara karşı gerçekleştirdiği tecavüz ve işkence olayları da var. İşte hem resmi görevliler arasinda, hem de halk arasında iyice belirginleşen ırkçı tutumlar ve saldırılar karşında, siyah grupar acil bir adım atılması gerektiği konusunda uzlaştılar ve Cuma günkü yürüyüşü gerçekleştirdiler. Aralarında ünlü siyah politikacı aktivistlerden Al Sharpton, Martin Luther King III ve sihay sivil toplum örgüt liderlerinin de bulunduğu isimler, Bush yönetimini, toplumdaki nefret suçlarına karşı önlemler üzerinde ciddi adımlar atma konusunda uyardı.

Peki Nefret Suçları Ne Demek?

Amerika’da 1969 da devreye konulan “Nefret Suçları” kanunu, temel olarak renk, ırk ve din farklılığı üzerine kurulmuştu.

Yaşlılara Ve Gençlere Karşı Ayrımcılık

Bu yasa, esas olarak toplumdaki ırksal, dinsel, cinsel ve politik azınlıkları koruma amaçlı olarak gerçekleştirilmiş bir yasa. Dolayısıyla bu yasa tarafından korunanlar elbette siyahlar, yahudiler, gey kadın- erkekler, straight kadınlar, gençler ve yaşlılar. Nefret suçları genel geçer suç tanımlarından çok farklı. Yasa, toplumda baskı görmeye açık, savunmasız ve zayıf grupları, başka grupların ve sınıfların ön yargıya dayanan her türlü saldırılarına karşı güvence altına alınmasını amaçlıyor. Bu kapsamda her türlü azınlığın, olası bir ayrımcılığa karşi fiziki, sosyal, mesleki ve duygusal güvenliği teminat altına alınıyor.

1992 yılında, bu yasanın kapsamı daha da genişletildiği gibi, cezaların da daha fazla artırılması sağlandı. Yasanın ilk halinde, farklı cinsel kimlikler, yaş ve fiziki saktlığa bağlı ayrımcılık çok net değildi. Mayıs 2007’de daha detaylı yeni bir tasarı oluşturuldu ve senatodan geçti. Ancak Başkan Bush, özellikle eşcinsellere karşı ayrımılığı çok net biçimde yasaklayan bu yasa tasarısına tamamen karşı. Son söylediği söz ise şu: Eğer bu yasa masama kadar gelirse veto ederim”.

Şirketler Elemanlarını Ayrımcılığa Karşı Nasıl Koruyor?

Nefret Suçları kanunu Amerika’da pek çok şeyi değistirdi, özellikle iş yerlerinde yasanan ayrımcılık büyük ölçüde azaldi. Amerika’da, bugün pek çok büyük şirket, eleman alımları sırasında çalışanlarına bir metın imzalatıyor. Bu metne imza atan elemanlar, hiç bir şekilde ayrımcılık yapmayacaklarına dair söz vermiş oluyorlar. Bu metinlere göre iş yerlerinde çalışanların birbirlerini, cinsel kimliginden (straigt kadın, gey kadın, gey erkek, ) dinsel kimliğinden (müslüman, yahudi, vs.) yaşından (genç, yaşlı) ve fiziki durumundan ( sakat, sişman vs.) dolayı sözlü, yazılı, görsel, şaka ve ima yoluyla taciz etmesi isten atılmaya neden oluyor.

Amerika’daki nefret suçu raporlarında görülüyor ki işlenen suçların çoğu siyahlara yönelik. FBI istatiklerine göre 1991 tarihinden bu yana işlenen 113 bin nefret suçunun yüzde 55’i farklı ırklara özellikle de siyahlara yönelik gerçekletirilmiş suçlar. Yüzde 15’i dinsel farkliğı yüzünden ayrımcılık ve saldırıya ugrayanlar (özellikle Museviler’e karşı), yüzde 15 i cinsel kimliklerinden dolayı ayrımcılık ve saldırıya uğrayanlar (özellikle geyler), yüzde 14’ü etnik kökenleri yüzünden ayrımcılık ve saldırıya uğrayanlar (özellikle Latinler) , yüzde 1’i fiziki durumundan dolayı ayrımcılık ve saldırıya uğrayanlar.

Bunun yanı sıra Amerika’da eyeletler, Federal bir yasa olan nefret suçları yasasını aynen uygulamıyor. Uygulama eyaletten eyalete değisiyor. Eyaletlerin sadece 32’si cinsel kimliğe karşı ayrımcılığı suç sayıyor. 32’si fiziki sakatlığa karşı ayrımcılığı suç sayıyor. 13’ü yaş ayrımcılığını (Örneğin iş görüşmesi sırasında bir adayı, sırf yaşı geçkin diye geri çevirmek. Ya da ev sahibinin, evini sırf genç olduğu için birine kiralamaması) suç sayıyor. 15’i travesti ve transseksüellere karşı ayrımcılığı suç sayıyor. 5’ ise farklı politik görüşlere karşı ayrımcılığı suç sayıyor.

Türbanlı Genç Kızların iş Başvurularında Karşılaştıkları ayrımcılık

Türkiye, tıpkı Amerika gibi çok kültürlü, çok dinli, çok mezhepli, çok ırklı, çok politik görüşlü bir ülke. Böyle bir ortamda azınlık olan gruplar, çoğunluk grupların her türlü saldırılarına tümüyle açık. Maraş’da Alevilere karşı yapılan saldırı ve katliam, Kürt olduğunu ya da Ermeni olduğunu açıkça ifade edenlerin, iş yerlerinde ve toplumda karşılaştığı sorunlar, sünnetsiz bir Rum gencinin lisede yaşadığı psikolojik taciz, bazı vatandaşların sırf politik görüşlerini dile getirdikleri için devlet tarafindan cezalandırılması, türbanlı genç kızların iş başvuruları sırasında karşılaştıkları ayrımcılık ( ozellikle medya sektorunde), yine iş yerlerinde kadınların ve eşcinsellerin yaşadıkları üstü örtülü dışlanma ve taciz. Bütün bu olanlar Türkiye’nin en çok kanayan ama en görmezden gelinen yarası.

Azınlıkların Gururunu Güvence Altına Almak

Dolayısıyla, Türkiye’nin bu görmezden gelinen yarası, nefret suçları benzeri bir yasayla iyileştirilebilir. İktidarının ikinci döneminde, ülkedeki yasal bir takım reformlara imza atan AKP yönetimi , her türlü azınlığın rahatını, gururunu, ekonomik ve fiziki varlığını güvence altına alacak bir yasal düzenleme konusunda da çaba harcamalı. Amerikan yasal sistemindeki Nefret Suçları yasası bu konuda AKP’ye çok iyi bir ilham kaynağı olabilir. Türkiye’de gerçekleştirilecek Nefret Suçları benzeri bir yasal düzenleme, toplumsal barışın da en büyük güvencesi olacaktır. Hiç bir insanoğlu, horlandığı, kabul görmediği, önünün kesildiği bir yerde nefes alamaz; imkanı varsa terkeder, yoksa orada kalır ve karşı çıkar. Ancak Nefret Suçları, böyle bir çatışma ortamına yolaçan sebepleri baştan ortadan kaldırır. Çünkü bu yasa, başkasının etnik kimliğine, cinsel kimligine dinsel kimliğine ve politik kimliğine karşı zorunlu saygıyı getirecektir. Saygı duymayan, saygı göstermeyen cezalandırılacaktır. Unutmamak lazım; hakiki demokrasi ancak ve ancak saygının varolduğu bir ortamda kök salar.

1 yorum:

#navbar-iframe { height: 0px; }