22 Şubat 2008 Cuma

SERDAR TURGUT ONERIYOR: Türkiye genelinde çocuk yapma yasağının bir an önce konulması gerekiyor.


Serdar Turgut

Cinsel bilginin bu kadar düşüklüğüyle çocuk sayısının ters orantılı bir şekilde yüksek olması hatta kişi ne kadar cahilse o kadar fazla çocuğu olabilmesi, bir memleketteki mutsuzluk katsayısını hızla yükseltiyor

Türkiye genelinde çocuk yapma yasağının bir an önce konulması gerekiyor.

Çünkü etrafta görebileceğiniz gibi, ülkede haddinden fazla sayıda çocuk var. Ve tüm çocuklu aileler kendilerinin çok özel, çok takdir edilmesi gereken bir şey yaptıklarını düşünüp, ona göre davrandıklarından ülke genelinde bir davranış bozukluğu yaşanıyor.

İleride gündelik yaşam anarşisinin iyice zıvanadan çıkmasını engellemek için, çocuk yapılmasını bir süreliğine acilen yasaklamak lazım.

Bu son nüfus patlaması da gösteriyor ki; çocuk yapılmasının cinsellikle pek alakası yokmuş. Uzmanlara sorulan sorulara baktığımda cinsel bilgisi çoktan dibe vurmuş birçok insan olduğunu görüyorum ama aynı insanların çocukları da olabiliyor.

Örneğin; adam ‘Kız arkadaşımın ayak bileğine boşaldım, hamile olabilir mi’ diye düşünebiliyor ama sonra onun bile çocukları hem de birkaç adet olabiliyor.

Cinsel bilginin bu kadar düşüklüğüyle çocuk sayısının ters orantılı bir şekilde yüksek olması hatta kişi ne kadar cahilse o kadar fazla çocuğu olabilmesi, bir memleketteki mutsuzluk katsayısını hızla yükseltiyor.

Cansız mankenlerle sevişirken hamile kalmasın diye prezervatif takabilen adamların etrafta dolaştığı bir ortamdayız biz. Bir nevi cinsel inferno bu aslında.

Kafası bu şekilde çalışabilen insanlar bir şekilde gerçekten çocuk sahibi olunca aileleriyle dolaşmaya filan çıkıyor. Her çocuklu insan gibi, çocukları nedeniyle kendilerinin çok özel olduklarını ve bazı hakları olabildiğini sanabiliyorlar. İşte bu toplumsal anarşinin faciaya dönüştüğü andır.

Bunlar kendileri gibi olanlarla çok iyi anlaşırlar ve bir sorun yaşamazlar ama sorun siz onların arasında kaldığınızda yaşanır. Kaçış yoktur, onların arasından çıkış yoktur.

Adam ailesine bakıp hazla göbeğini kaşırken, siz zombiler tarafından basılmış bir alışveriş merkezinin anlatıldığı bir filmin karakter oyuncusuymuş gibi hissetmeye başlarsınız kendinizi.

Türkiye’nin cinsellik düzeyini araştırırken çok ilginç bir sonuca da vardım. Bu bir tür anomali ama ne yazık ki doğru. Cansız mankenlerin çocuk yapabileceğinin, canlılarının ise topuktan hamile kalabileceğinin düşünüldüğü bir ortamda, garip biçimde ülkemizde fetişistik eğilimlerin artmakta olduğunu tespit ettim.

Fetişistik seks, evrim sürecinin daha ileri bir aşamasındaki insanlara özgü olduğundan bu bize biraz tuhaf geldi. Ne oluyor; yani adam plastik vajinayla seksten veya şişme eşekle çiftleşmekten birden bire ayak fetişizmine geçiş mi yapıyor acaba? Arada olması gereken evreleri nasıl atlayabiliyor? Ve evet gelen mektuplardan ve sergilenen meraklardan anladığımıza göre Türkiye’de büyük bir ayak fetişizmi patlaması da yaşanıyor.

Türk erkeklerinin bu duruma düşmesi bizi hayli sevindiriyor ama süreci tam kavrayamadık.

Neyse; bir gün gerçekler ortaya çıkar inşallah. Bu arada fetişistler de ne yazık ki tüm hızlarıyla çocuk yapıyor. O hızda bir azalma yok. Bir diğer takıntı da bu... Ulusal takıntı da diyebiliriz buna.

Nüfusumuz 150 milyona çıktığında çok güçlü, büyük ülke olacağımızı düşünenler olabilir ama sadece kalabalık olacağız, o kadar...

150 milyon olduğumuzda ben artık alışveriş merkezlerine katiyen gitmeyeceğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

#navbar-iframe { height: 0px; }